Bazı yanlışları aptallar değil ancak alçaklar yapar

Bazı yanlışları aptallar değil ancak alçaklar yapar

18 Kasım 2017 - 15:33

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO skandalı ile ilgili konuştu: " Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil, ancak alçaklar yapar. Bu da öyle bir hadisedir. NATO'nun güvenirliği sorgulanır hale gelmiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Rize 6. Olağan İl Kongresi için geldiği Rize Kapalı Spor Salonu'nun dışında kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, "İçeride yapacağımız konuşmayı buradaki dev ekrandan izleme fırsatınız olacak. Kongreden sonra Rize'de yapacağımız bazı görevlerimiz var. Onları yerine getireceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini bekleyen vatandaşlara hitabının ardından, Rize Kapalı Spor Salonu'na geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

 Rize'yi bir başka İstanbul'u bir başka Kars'ından Edirne'sine Mardin'ine kadar her bir şehrimizi ayrı ayrı severiz. Bunun için tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet diyoruz. Ama birileri bunu anlamıyor. Allah'ın izniyle bizler de sizleri dünyanın ilk 10 sırasına sokacağız bunun başka yolu yok.

Geldiğimizde 26. Sıradaydık ve g-20'ye girdik. Bu bir azmin, inanmışlığın neticesidir. Bunu birlikte yaptık, siz bize biz size inandık. Şimdi hedef, Allah'ın izniyle ilk 10'un içerisine girmek. Yapar mıyız? Eyvallah. Bu ülkeyi bizim başımıza yıkmak için ellerini ovuşturan o kadar büyük bir çevre var ki. 

IMF BİZDEN BORÇ İSTEDİ

Ordumuzu en güçlü ordu, polisimizi en güçlü polis haline getireceğiz ki saldırıları bertaraf edelim. Ekonomimizi güçlü olacak ki önümüzü görebilelim. 2002 Kasım'da göreve geldiğimizde 23,5 milyar dolar IMF'ye borcumuz vardı. 2013'de bitirdik ve IMF bizden borç istedi. Arkadaşlara dedim ki verin. Baktılar ki Türkiye veriyor, vazgeçtiler.

Geçtiğimiz 15 yılda gece gündüz çalıştık ve çalışacağız. Bugün geriye dönüp baktığımızda ülkemizi nereden nereye getirdiğimiz ortada. AK Parti doğru zaman ve zeminlerde hiçbir zaman kendini eleştirmekten korkmayan bir partidir. Ana muhalefet sadece yalanla iftira ile tarihi işlerle uğraşmışlardır.

NATO'NUN GÜVENİLİRLİĞİ SORGULANIR HALE GELMİŞTİR

Değişim söylemimizin bazı kesimlerce yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Bizim inancımıza göre Allah'tan başka hiç kimse sorgulanamaz değildir. Önemli olan yanlışı düzeltecek erdemi göstermektir. Milletimizle hasbi ve harbi ilişki içinde olmaktan yüksünmeyen bir partidir. Kongre sürecimizi de bu anlayışla yürütüyoruz. AK Parti sadece kendi iç meselelerine hapsolma hakkına sahip değildir. Hem içeriden hem dışarıdan saldırılara maruz kalıyoruz. Bu saldırılar milletimize ve ülkemizedir. Vesayet güçlerinin tüm saldırılarına Akif'in ruhuyla cevap veriyoruz. Türkiye güçlendikçe hücumların şiddeti artıyor. Daha dün NATO tatbikatındaki terbiyesizliği sizde gördünüz. Bazı yanlışlar vardır ki onları aptallar değil, ancak alçaklar yapar. Bu terbiyesizliği çarpık bir bakış açısının dışa vurumu olarak algılıyorum. NATO'nun güvenilirliği sorgulanır hale gelmiştir.

KİME NE KADAR GÜVENEBİLECEĞİMİZİ GÖRDÜK

 Biz kendimizi savunmak için S- 400 almaya kalktığımızda kimileri tarafından ortaya konulan tepki de bu çarpıklıktandır. Başkalarına ses çıkarmayanlar nasıl oluyor da Türkiye'ye ses çıkarıyorlar. İş Türkiye'ye gelince farklı tavır sergiliyor. Kusura bakmasınlar Türkiye birilerine sorarak karar vermeyecek, milleti ile konuşarak karar verecektir. Bunlar Kıbrıs Barış Harekatında ve terörle mücadele döneminde kime ne kadar güvenebileceğimizi gördük. Bu kuru bir özürle üzeri örtülebilecek bir şey değildir. Biz S400'leri zaten aldık, iş bitti.

ŞAHSİ HİMAYEM ALTINDA…

Türkiye yakın gelecekte kendi hava savunma sistemlerini kuracak ve dostlarıyla paylaşacak. Kimsenin bizi elindeki teknoloji gücüyle tehdit etmesine müsaade etmeyiz. Ülkemizde yürütülen tüm savunma sanayi ve yüksek teknoloji projeleri şahsi himayem altındadır. engellerle karşılaşan herkese Cumhurbaşkanlığı'nın kapısı açıktır. Heba edilecek tek bir damla alın terimiz yok. 

BÖLGEDE ADETA TERÖR FABRİKASI KURULDU

Fırat Kalkanı Harekatı ile zaten her şey görüldü. Bundan sonraki süreçte de şimdi İdlib'de aynı adımları atıyoruz. Afrin'de aynı adımları atacağız. Kim ki bize en ufak bir tacizde, tehditte bulunur, bunun hesabını sorarız. Biz 911 kilometre sınırımız olan bir ülkeden bu tehdidi alacak, sessiz kalacağız, 12 bin kilometreden buraya birileri gelip buraya müdahale edebilecek. Bu nasıl iş? Bizim yaptığımızdan daha doğal, daha tabii ne olabilir. En alçak senaryoyu uyguluyor. Bölgede adeta terör fabrikası kuruldu. SDG olayında olduğu gibi. Sevsinler sizi biz anlamadık, yuttuk bunu. Artık bunların hepsini biliyoruz. Terör örgütleri ihtiyaca göre devreye sokuluyor. PYD denen bölücü örgüt DEAŞ'la çatıştığı için paraya silaha boğuluyor. Rakka'da DEAŞ'la olan çarpık ilişkiyi saygıyla karşıladıklarını söylediler. Biz bu işlerden biraz anlarız. Ülkemizi ikna ettiklerini sananlara diyoruz ki biz her şeyin farkındayız. Asıl siz yaptıklarınızın sonucunun farkında mısınız? Bakın açık konuşuyorum, bu yaşananlardan sonra terör örgütleri ile mücadele ettiğini söyleyenlere nasıl inanırız ki?

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x