Akıllı telefonlar çağımızın en büyük icatlarından biri olmasına rağmen bizi hasta eden en tehlikeli bağımlılıklardan da biri haline gelmeye başladı. Ne demek istediğimizi anlamak için metroda ya da otobüste etrafınıza bakmanız yeterli. Herkes kafasını önüne eğmiş telefonuyla ilgileniyor değil mi? Tabii siz de. İşte bu durumla beraber şimdiye kadar pek tanımadığımız yeni yeni hastalıkları da tanımaya başladık. Akıllı telefonlar fizyolojik ve psikolojik açıdan bizi hasta etmeye başladı. Üstelik bu hastalıktan kurtulmanın yol ise oldukça zor: Daha az akıllı telefon kullanmak.
Dijital hareket hastalığı
Siber hastalık olarak da adlandırılan bu hastalık akıllı telefonunuzun ekranında hızlı bir şekilde gezinirken ya da aksiyon dolu bir video izlerken baş ağrılarından ani duygu değişikliklerine kadar birçok farklı göstergeyle ortaya çıkıyor. Uzmanlar denge duygusunun çok fazla girdinin bulunduğu duyulardan farklı olduğunu ve bu duyunun girdileri kabul etmediğinde ortaya baş dönmesi, mide bulantısı gibi rahatsızlıkların ortaya çıktığını söylüyor. Dijital hareket hastalığı herkesin başına gelebiliyor ama kadınlar bu durumdan erkeklerden daha fazla etkileniyor. Ayrıca migren öyküsü olanlar da bu hastalığa karşı daha duyarlı.
Text Claw
Mesajlaşma ve oyun delilerinden biriyseniz ve telefonunuzu çok kullandıktan sonra parmaklarınızda, bileğinizde ve ön kolunuzda acı ve kramplar hissediyorsanız tıp literatürüne giren bu hastalığa sahipsiniz demektir. Herhangi bir motor aktivite tekrar tekrar yapıldığında tendon ve kaslarda ağrıya neden olabiliyor. Bu nedenle bu ağrının önüne geçmek için yapmanız gereken şey telefona bir süre ara vermek. El masajı, sıcak ve soğuk su tedavileri de iş görecektir.
Göz Yorgunluğu
Birkaç saat ekrana baktıktan sonra gözlerinizi olması gerektiğinden daha yorgun hissedersiniz. Dijital ekranları uzun süre izlemek; boğaz ağrısı, rahatsız edici kuru gözler, baş ağrısı ve yorgunluğa neden olabilir. Bu da gün içerisindeki verimliliğinizi düşürür. Uzmanlar bunun önüne geçmek için ekran karşısında daha az vakit geçirmenin yanında her 20 dakikada bir gözleri oda içinde dolaştırmanın ya da pencereden dışarıya bakmanın etkili olacağını söylüyor.
Hayalet Titreşim
Telefonunuz cebinizdeyken çalmadığı halde titrediğini hissettiyseniz hayalet titreşim yaşadınız demektir. Bir fenomen olan bu durum oldukça yaygın. 2012’de üniversite öğrencileri arasında yapılan araştırmada deneklerin yüzde 90’ının bu hayalet titreşim durumunu deneyimlediği ortaya çıkmış. Bu sahte titreşimleri rutin yaşamak bir tür zorlayıcı davranış yansıtır ve kaygı durumlarını ima edebilir. Bu nedenle telefonunuzla uğraşmaya mola vererek önüne geçmeye çalışmalısınız.
YORUMLAR