‘Gülmeyi vadediyoruz’

‘Gülmeyi vadediyoruz’

‘Güldür Güldür Show’un başarılı komedyenleri, 22 Ocak’ta vizyona girecek ‘Dedemin Fişi’ filmi için gün sayıyor. Oyuncular, seyircinin ekrandaki şovlarından başka işler de yaptıklarını görecekleri için heyecanlı olduklarını söylediler

18 Ocak 2016 - 09:04

Çirci Ailesi’nin miras serüvenini anlatan ‘Dedemin Fişi’, vizyon için gün sayıyor. Filmde rol alan Özlem Tokaslan, Alper Kul ve Özgün Aydın’la karakterlerini, filmin detaylarını ve dostluklarını konuştuk.

- ‘Dedemin Fişi’ ismi nereden çıktı?

Özlem Tokaslan: Hikayenin ana noktası dedenin fişe bağlı olması... ‘Fişi çekilecek mi, çekilmeyecek mi?’, ‘Mirastan kim ne kadar pay alacak?’ soruları etrafında dönen bir çıkar çatışması anlatılıyor.

Alper Kul:Hepimiz çok enteresan tipleri oynuyoruz. ‘Fiş and tip’ diyebiliriz filme. Çoğu anti kahraman. Fakat bu bir komedi filmi ve farklı bir mizahı var. Yılmaz Erdoğan hikayesini, ‘Güldür Güldür’ ekibi senaryosunu yazdı, Meltem Bozoflu yönetti. Bir babanın daha ölmeden malını mülkünü paylaşmaya çalışan hain evlatlarını oynuyoruz.

- Alper Bey, sizin oynadığınız karakter Mustafa Keser’i andırıyor. Role hazırlanırken kimlerden esinlendiniz?

A.K.: Mustafa Keser değil ama birisinin uzun süre videolarını izledim. İsmini vermeyeyim polemik olmasın...

Hicri, yıllarca albüm çıkarmaya çalışmış, çıkaramamış. Tam çıkaracağı an babası engel olmuş. Ama filmde bir parçasını dinliyoruz. Her duyguyu çok büyük yaşıyor. Acıyı da, mutluluğu da...
Eşi Üzerlik’le de enteresan bir özel hayatı var.

Ö.T.: Neden bu adam bu kadını seçmiş anlaşılmıyor. Ama aile olarak çok farklı bir bağları var. Çünkü Üzerlik, her erkeğin sevebileceği, beğenebileceği bir tip değil. Biraz ürkütücü, tedirgin edici bir karakter. Hayalet gibi bir şey.

A.K.: Dile dökülmesi zor tipler... Çocuğumuzun da adı Muhteşem ama muhteşemlikle alakası yok, biraz yarım akıllı.

Özgün Aydın: Muhteşem’in hayatında babası ve annesi var. Duygu durumlarıyla işi yok.

- Role nasıl hazırlandınız?

Ö.T.: Uzun süre kavgalı gürültülü kadın programlarını izledim. Yüzünde hiç ifade olmadan kavga eden kadınlar var. Onları cımbızlayıp başka bir forma soktum. Hepimizin nazardan uzak olalım diye evde tütsülediği üzerliğin cana gelmiş hali gibi olsun istedim.

Ö.A.: Ben anne ve babamın özelliklerini toparladım, çıkan şey yeterli oldu diye düşünüyorum.

- Film, güldürme garantili mi?

A.K.: O iddialı bir açıklama olur. Önümüzdeki 10 yıl boyunca izlenecek, mizahı eskimeyecek bir iş. Gülmeyi vadediyor. Keyifli bir aile komedisi diyebiliriz.

Ö.T.: Bu kadar eğlendiğim bir set olmadı. Bu enerjinin mutlaka yansıyacağını düşünüyorum. Herkes samimiyetle işini yaptı. ‘Güldür Güldür’ ekibiyle olmak benim için çok ayrı bir keyifti.

A.K.: Birbirini tanıyan, yeteneklerini, zaaflarını bilen insanların bir arada olması işinizi kolaylaştırıyor. İyi bir takım oyunu oldu.

Ö.T.: Konuşmadan göz göze oyun kurabiliyorlar, sizi de o enerjinin içine alıyorlar. 

- Dahil olmak ister misiniz ekibe?

Ö.A.: Misafir oyuncu olarak olabilir...

Ö.T.: Ben gidip izlemeyi çok seviyorum.

- Özlem Hanım, röportajdan önce “Komedi damarı başka bir şey” dediniz...

Ö.T.: Evet komedi yeteneği, ışığı olan insanlar var. O çok özel bir ışık, her zaman her yerde görebildiğimiz bir şey değil ve bu ekibin çoğunda var.

Ö.A.: Seyircinin ‘bu ekibi ‘Güldür Güldür’de izliyoruz ama başka bir oyuncu-lukları da varmış’  diyebileceğini düşünüyorum.

A.K.: Üzerine çok çalışılmış bir film oldu. Buradaki karakterleri bir yerden alıp bir yere taşıyorsunuz, o yüzden yaşayan karakterler.

Ö.T.: Gündelik yaşamda gördüğümüz ve eleştirdiğimiz bir sürü tipin olabildiğince altı çizili sunumları var. Aslında eleştirel yanı var filmin. Sulu bir komedi değil. Paranın merkezde olması insani değerlerin yok olmasına neden oluyor. Temeldeki fikrimiz bu.

Ö.A.: Filmdeki herkes için haklı da, haksız da diyebiliriz. Paranın değeri yükseldikçe insanın erdemi azalmaya başlıyor. İş orada karmaşık hale geliyor.



‘Sahnede uyuyakaldık’

- Gülmekten çekemediğiniz sahneler oldu mu?

A.K.: Malatya’da ‘Gitmiyor muyuz?’a şive koçumuz ‘Getmiyek mi?’ diyordu. Bir süre sonra tekno ritimler içinde söylemeye başladık. Biri ‘Getmiyek mi?’ dediğinde sahneyi bırakıp dans etmeye başlıyorlardı.

Ö.T.:  15 kişilik sahneler vardı, bazıları tek plan çekildi ve çok tekrar oldu. Sahnede uyuyakaldığımız zamanlar da oldu. 

- Film dışında gündeminizde neler var?

Ö.A.: ‘Güldür Güldür’ devam edecek...

A.K.: Tatil... Çocuğumla karımla dört gün de olsa uzaklaşmak istiyorum. Evladımla tatil yapmak istiyorum.

Ö.T.:  Tek kişilik bir oyun projem var. Bir belgesel filmi yapmayı düşünüyorum. Festival filmi çektim, yeni bitti...

‘Çirkin olmaktan korkan biri değilim’

Özlem Tokaslan: “Üç ay kaşlarımı, bıyığımı aldırmadım, dip boya yaptırmadım. Arkadaşlarım ‘Ne zaman aldıracaksın?’ diye bakıyordu... Çirkin olmaktan korkan biri değilim. Bana göre oyuncunun güzeli çirkini olmaz. İyice kilo aldım o dönemde. Üzerlik de öyle bir tip zaten.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x