Ramazan, bedenimizi ruhumuzu ve malımızı temizleme ayıdır

Ramazan, bedenimizi ruhumuzu ve malımızı temizleme ayıdır

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan, Akit’e yaptığı açıklamada, Ramazan’da fitrelerimiz ve zekatlarımızla malımızın da temizlenmesi isteniyor. Evet, biz kazandık. Allah verdi. Bazen insan Allah’ın verdiğini unutur da ben kazandım der. Çok yanlış bir düşünce. Ramazan hem bedenimizi, hem ruhumuzu, hem malımızı temizleme ayıdır. Kendimize gelme vaktidir. Oruç bizi kendimize getirir” dedi.

18 Nisan 2022 - 11:27

Ramazan ayının bereketinden hakkıyla nasıl istifade edebiliriz?

- Ayın bereketinden nasıl istifade edeceğiniz tarzındaki sorunuz çok manidar. Nasıl hareket etmeli bir Müslüman. İşte ayeti kerimelerin mealinden anlaşıldığına göre evvela Kur’an nazil olmuş. Kur’an nazil olduğuna göre Müslümanlar bu ayda kendini Kur’an’a konsantre olmalılar. Kur’an’ı anlamak, okumak için kendilerini vermeliler. Kur’an ile meşgul olmaya yoğunlaşmalılar. Farz kılınan orucu tutmak zevkli bir vazifedir.

Oruç hayatımıza nasıl bir denge kazandırıyor?

- Oruç bizim kirlenmiş olan ruhumuzu ve dengesiz bir şekilde beslenme sistemimizi yeniden bir düzene koyma manzumesidir. Yani bir türlü insanın kendisini çek-ap yapma misalidir. Hastaneye gidiyoruz vücudumuzu gözden geçiriyoruz. Neresinde bir dengesizlik olmuş. Vücudumuz daha çok gıda ile ayakta durduğundan sindirim sistemimiz buradan daha çok zarar görüyor. Bütün hastalıklar büyük ölçüde buradan kaynaklanıyor. Binaenaleyh sindirim sistemindeki dengesiz beslenmelerden dolayı o sindirim sisteminin uzuvlarını dengesiz kullanmadan dolayı vücudun dengesi bozuluyor. Birtakım hastalıklara sebep oluyor. Onları dengelememiz için oruç emredilmiş.

Ramazan ayı insanın kendini yenilemesine nasıl bir katkıda bulunuyor?

- Aracımızı biz bakıma götürüyoruz. O araçta herhangi bir arıza var mı yok mu diye tamirden geçiriyoruz. Vücudumuz da böyle. Hem de bizim Kur’an’a, ibadetlere yoğunlaşmamız isteniyor. Niçin? Bizim menfaatimiz için. Allah’ın, Peygamberin hâşâ bunlara bir ihtiyacı yok. Bu ibadetlerimiz kendimize gelmek orijinal ölçülerimize dönmek için adeta yeniden canlanma kontrolden geçme gibi bir şeye benzetebiliriz. Böylece kendimizin ruh dünyamızda birtakım kötü düşünceler, kötü hareketlere alışmışsak bunlara terk etmemizi bize öğretiyor. Oruç tutarak fakirlerin de halinden anlamış oluyoruz. İsrafların içinde yüzen insanlar olarak zaruret içinde olan insanları düşünmemiz isteniyor.

“Oruç bizi kendimize getirir"

Oruç bedenimizi olduğu kadar ruhumuzu ve malımızı da temizliyor değil mi?

- Fitrelerimiz ve zekatlarımızla malımızın da temizlenmesi isteniyor. Evet, biz kazandık. Allah verdi. Bazen insan Allah’ın verdiğini unutur da ben kazandım der. Çok yanlış bir düşünce. Ramazan hem bedenimizi, hem ruhumuzu, hem malımızı temizleme ayıdır.

İnsanı bazen cimrilik basar. Paran azalacak der nefis. O fakirler benimle ortak mı der. Eskinin şeytanları ve müşrikleri böyle söylediği gibi şimdinin şeytanları ve müşrikleri de böyle söylüyorlar. Oysaki diğer insanları düşünmek fakru zaruret içinde bir can sahibi fakat sıkıntıda yaşayan insanlara el uzatmak ise İslamlık ve insanlık vazifesidir. Yani ruhun olgunlaşmasıdır. Bu bakımdan Ramazan bedenimizi, ruhumuzu, mali varlıklarımızı yeniden bir ayarlama ayıdır. Kendimize gelme vaktidir. Oruç bizi kendimize getirir.

Kur’an ayı Ramazan’da mutlak kitabımızı nasıl okumalıyız?

- Düşünerek, tefekkür ederek Kur’an okumamız emredilmektedir. O yüzden de Kur’an okumanın adabı da birçok kitabımızda belirtilmiştir. İşte temiz bir vaziyette abdestli olarak hatta temiz bir yerde kıbleye yönelerek okumak tavsiye edilir. Çünkü Kur’an okumak rastgele bir kitap okumak değildir. Rabbinin huzurunda ibadet aşk ve şevkiyle okunacak. Kur’an’dan öyle istifade edilir. Öyle okunur. Yoksa gavurların okuduğu gibi okumayacağız. Müslümanca okuyacağız. Dikkat edeceğiz.

Kur’an okumak emrediliyor değil mi?

- Kur’an okuyacağız da ne okuyacağız, ne anlayacağız? Bunları da düşünmemiz lazım. Maksat bu. Biz de Kur’an okuyoruz da, maksat papağan gibi tekrar etmek değil. Kur’an’ı asıl orijinalinden okuyacağız, asıl manasını da anlamak için çaba göstereceğiz. Bunun için meallerine de bakabiliriz.
Mesela Hasan Basri Çantay hoca ayetteki metin ile kendi dediği karışmasın diye parantez içine almıştır. Bazıları bunu lüzumsuz zannetmişlerdir. Lüzumsuz bir iş yaparak bunları kaldırmışlardır. Doğru değil onlar. Kur’an metni koruma çabasından kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı geniş tafsilat veren meallerden de okuyabiliriz.

Meal okumak Kur’an’ı tam anlamak için yeterli mi?

- Şunu hemen ifade etmem lazım. Birkaç meal okuyarak bazıları kendisini müftü zannedebiliyor. Bazı şeyler var ki üzerinde geniş tafsilat yapmak gerekiyor. Müslüman kardeşlerime şunu tavsiye ederim eğer kafanızda soru belirirse ayetin manası hakkında bir bilene danışın. Âlimlerimiz, hocalarımız, müftülerimiz var. Gerçekten bilen birine danışın istifade edin bilgilerinden yararlanın ve doğru anlamaya çalışın. Doğru anlamak da önemli.

Allah’ın razı olduğu kullar arasında olmak için ne yapmalıyız?

- Allah’ın razı olduğu kullardan olmak için Allah’ın emirlerini yerine getireceğiz. Bize çocukken 32 farzı öğrettikten sonra diyorlardı ki “akılda kalması için” 32 farzın 30’u senin olsun, 2’si nedir. Sorunun cevabı da şöyle oluyordu: Allah’ın emrini tutup nehyinden kaçmak.

Takva dediğimiz şeyin muttaki\ittaka dediğimiz kelimenin ifadesi olarak anlıyorum. Sebep şu, takva, korumak demektir. İttaka olursa korunmak olur. Neyden korunuyor insan? Kendini Allah’ın yasak ettiği şeylerden korunuyor. Korunursa muttaki olmuş oluyor. Takva sahibi oluyor.

Takvayı da şöyle izah etmişlerdir: Allah’ın yasak ettiği, fikri, ruhi hem de hareket eden şeylerden kaçınmaktır. Bunlardan en başta geleni itikadi yasaklardan kaçınmak. İtikadi yasaklar nedir? Kafirliktir, küfürdür. Küfür sövmek değildir. Allah’ın dinini kitabını inkar etmektir. Adam önce bundan kendisini koruyacak. Mümin olacak.

Ondan sonra da hareketlerine davranışlarına dikkat edecek. İnsanlar zannediyor ki muttaki adam sadece tesbih çeker, namaz kılar, oruç tutar. Hayır, bundan ibaret değil. Bunlar güzel şeyledir ama takva ve salih amel bundan ibaret değildir. Nasıl olacak bu takva? Takva ehli, adeta hayatının her safhasında bu düşüncede olacak. Allah’ın yasakladığı şeylerden uzak duracak.

Mesela, yemekte-içmekte, çalışma hayatında her şeyde. Bir yerde çalışıyorsan işveren ücret ödüyor. Ücretinin hakkını yerini getirmem lazım. Yoksa bana haram olur. Patronsam karşılığını vermeyelim hatta fazlasıyla vermeyelim ki onun hakkı bende kalmasın. Yarın mahşer var. Herkes yaptığı işlerin iyiliğinden-kötülüğünden sorguya çekilecek.

“Müslüman, Allah’ın ve kulların haklarına dikkat eden adamdır"

Salih insanın vasıfları nelerdir?

- Burada salih kimdir? Salih adam deriz. 2. Asırda Hâris el-Muhâsibî isimli büyük bir âlimimiz vardır. O bir kitap yazmış Er-Riaye diye. Göz önünde bulundurmak, dikkat etmek manalarındadır kitabın adı. Hepsi bu vazifeleri yerine getirmekle alakalı. Maddi manevi.

Orada Müslümanı şöyle tarif ediyor: Allah’ın haklarına ve kulların haklarına dikkat eden adamdır. Yoksa sadece namaz kılan oruç tutan değil. Onlar zaten vazife. Onlar kişinin kendisini ilgilendiriyor.

Allah’ın verdiği emirleri yerine getiren adam salih adamdır. Ve Allah’ın yasaklarından kaçınan ve kulların da haklarına riayet edendir. Yani, bütün mahlûkatın. Mesela Peygamberimizin, sahabenin hayatından çok güzel örnekler görüyoruz. Yolda giderken eğer kölesi varsa köleyi sırayla hayvana bindiriyor. Onun da hakkı var.

Bir başka zaman birisi kumaş alırken yanında çalıştırdığı kölesine de aynısından alıyor. Diyorlar ki, buna biraz adi kumaş yeterdir. Söylüyor ki, benim habibim Peygamberim bunlar sizin kardeşinizdir diyor. Köleniz de olsa sizin (insan) kardeşinizdir. Ana-baba bir kardeşsiniz. Öyleyse onlara yediğinizden-giydiğinizden verin buyurdu. Müslümanlık budur zaten. Peygamber (a.s.) ne buyurduysa aynen yerine getirme gayreti içerisinde olacaksınız.

Şeytanlar da Ramazan’da bağlanıyor

Son olarak bir dua ile bitirebilir miyiz efendim?

- Cenab-ı Hak hepimize bu Ramazan ayının bereketinden istifade edebilmeyi nasip etsin. Çünkü şeytanlar da bağlanıyor. Bunları biz hareketlerimizle de bağlayacağız. Kendimizi de ne kadar Kur’an’a, oruca, ibadete verirsek o kadar şeytandan korunmuş olacağız. Allah’ın rahmetine, sonunda cehennemden kurtulma bereketine kavuşalım inşallah.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x