YEREL İŞKENCE

YEREL İŞKENCE

14 Kasım 2016 - 10:22 - Güncelleme: 14 Kasım 2016 - 11:38

Aziz Kocaoğlu’nu 397 yılla yargılıyorlar. 
Kocaoğlu ve ekibine yöneltilen suçlar; zor durumda olan üreticilerden mandalina alıp okullarda dağıtmak, kooperatiflerden şal alıp Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere hediye etmek, Leman Sam’a ihalesiz konser verdirmek.
Ayrıca, Kemeraltı’ndaki katlı otoparkı belediye şirketine vermek.
Bu konuyla ilgili geçen aylarda yine müfettiş geldi. Sonrasında Sayıştay Aziz Kocaoğlu’na kamu zararı çıkardı Çankaya’daki katlı otoparkı İZELMAN’a kiraladığı için.
İZELMAN yüzde 100’ü belediyeye ait bir şirket. Sayıştay, “tüm belediye şirketleri kamu idaresidir” diyerek 2012 yılından itibaren belediye şirketlerine de denetim müfettişleri gönderiyor.
Ama aynı Sayıştay, İzmir Büyükşehir Belediyesi bir katlı otoparkı kamu idaresi sayılan kendi şirketine kiraladığı için “kamu zararı var” dedi.
***
Dahası da var. ÇED Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle; nükleer santraller, termik santraller ve kurşun fabrikalarının sökümü için ÇED zorunluluğu kaldırıldı. Ama bu muaf kapsamına İzmir Körfez’i alınmadı. Nükleer ya da termik santral sökümü ÇED’den muaf. Ama İzmir Körfezi değil.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin; Körfezi’ndeki atıkları temizleyip şehir merkezinden denize girilmesini sağlayacak projeye 4 yıl onay verilmedi. Proje birkaç ay önce verilen onayla yıllar sonra başlayabildi.
Hazine arazileri çok değişik amaçlar için tahsis edililerken İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne mezar alanı yapmak için bile binbir zorlukla parası alınarak verildi.
İzmir’in kent yenileme projeleri 3 yılı aşkın süredir Ankara’da tozlu zarflarda bekletildi.
***
Narlıdere'de; imar planında "çok işlevli belediye hizmet alanı" olarak görünen ve sadece kültür, sanat, pazar yeri, ticaret binalarının yapımına izin verilen otoyola cepheli 3 bin 450 metrekarelik mandalina ağaçlarıyla kaplı bir arazi var. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, konut izni vermedi. 
Alkışlayacakları yerde teftişe tabi tutup, soruşturma izni verdiler. 
Milli Eğitim Bakanlığı kendisinin sorumluluğunda olmasına rağmen okulların fiziki bakımı için yeterli kaynağı ayırmıyor.
İzmir’de her yerde okulların fiziki bakımını belediyeler yapıyor. Ama buna bile çeşitli bahanelerle engel çıkarılıyor.
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın bu çalışmaları yerinde incelemesini engellediler. Ayrıca Karşıyaka Belediyesi’nce öğrencilere yönelik uzun yıllardır çevre eğitimlerini de durdurdular.
Bornova Belediyesi’nin çocuklara kentlilik bilinci oluşturmak için okullarda vermek istediği seminerlere de izin vermediler.
***
Örnekler o kadar çok ki yazmakla bitmez. Son örnek ise belediyelerin lise ve üniversite sınavlarına girecek öğrencilere verdiği eğitim desteğinin durdurulması oldu.
Belediyeler, özellikle dar gelirli ailelerin yaşadığı semtlerde lise ve üniversite sınavlarına hazırlık için öğrencilere okulda gördüğü derslere destek anlamında kurslar düzenleniyordu.
Tamamen ücretsiz olan bu kurslarda kitaplar dahil öğrencilerin ihtiyaç duyacağı her materyal de ücretsizdi.
Ama bu uygulama da yasaklandı. Acımasız sınav sistemi içinde çocuklarının dezavantajlı duruma düştüğünü gören veliler çaresiz kaldı. 
Eğitimlerin verildiği merkezlerin önünde toplanan öğrenci ve veliler gözyaşı içinde yasağın kalkmasını istiyor.
***
Tüm siyasi partilerin temsilcileri yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda konuşurken mangalda kül bırakmıyor.
Programlarında da yerel yönetimlerin, yerinden yönetimin güçlendirilmesi yönünde maddeler var.
Ama uygulamaya gelince iş değişiyor. Yerel yönetimlere adeta “yerel işkenceye” dönüşüyor.
Olan da özellikle dar ve orta gelirli yurttaşlara oluyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x