Türkiye’de Kadın Olmak!

Türkiye'de Kadın Olmak!

07 Mart 2019 - 16:40

CHP Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasıyla Türkiye’de kadın olmanın acı gerçeğini gözler önüne serdi


Türkiye'de kadınların cinsiyetleri nedeniyle açıkça ayrımcılığa uğradığına dikkat çeken Karabıyık, “Kadınlar eğitim olanaklarından yoksun bırakılmakta, erken yaşta evlendirilmekte, aile içi cinsel ve fiziki şiddete maruz kalmaktadır. Erkekler, eşlerinin veya kızlarının eğitim alma fırsatına engel olmakta, onların çalışma, para kazanma hakkına engel olmaktadır. Kadınlar işgücü piyasasına girerken ve bu piyasada tutunmaya çalışırken, önemli zorluklarla karşılaşmakta ve erkeklere oranla daha düşük ücretle ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır” dedi.
Cinsiyet eşitsizliğinin, sosyal adaletsizliğin en somut göstergelerinden biri olarak karşımıza çıktığını ifade eden CHP’li Karabıyık, bugün gelinen noktada, 16 yıllık AKP iktidarının cinsiyet eşitliği konusunda bütün dengeleri kadınlar aleyhine çeviren politikalarının kadınları hayatın her alanında eşitsiz bir hayata mahkum ettiğini, AKP tarafından ısrarla kadın ve erkeğin eşit olmadığı söylemlerinin kullanılmasının, kadınlara şiddet, işsizlik, yoksulluk olarak döndüğünü dile getirdi.

“Yıllara göre kadın işsizliği oranlarına bakarsak, her geçen süre içerisinde yaşanan artış AKP hükümetinin kadına bakışlarının da göstergesi niteliğinde. 2000’de yüzde 6,3 olan kadın işsizliği kademeli olarak artarak krizin yaşandığı 2009’da yüzde 14,3’e kadar tırmanıyor. Sonrasında yüzde 10,8’e gerileyen kadın işsizliği 2017’de yeniden yüzde 14,1’e yükseliyor. 2018’de ise bu oran yüzde 13,7 seviyesinde görülüyor, 2019 yılında ise kadın işsizliği seviyesinin daha da artacağını söylemek hatalı olmaz” açıklamasında bulunan ve çalışan kadınların iş hayatında ayrımcılık ve güvencesiz çalışma ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Karabıyık, “Kadınların yüzde 43’ü kayıt dışı ve güvencesiz olarak çalıştırılmakta, yüzde 34’ü ise haftalık yasal 45 saat olan çalışma süresinin çok üzerine çalıştırılmaktadır. Kadın işçilerin yaklaşık yüzde 93’ü sendikasız çalışmaktadır” sözleriyle konunun önemini gündeme getirdi.
Hemen hemen her gün kadına yönelik bir şiddet, bir kadın cinayeti, vahşi bir tecavüz haberiyle sarsıldığımızı, Türkiye'de kadın cinayetleri ve tecavüzlerin durmak, azalmak bilmediğini söyleyen Lale Karabıyık, 2018’de ulusal ve yerel gazete verilerine göre 440 kadının öldürüldüğünü, 317 kadının cinsel şiddete maruz kaldığını, 2019 yılının yalnızca ilk iki ayında ise 74 kadının hayattan koparıldığını belirtti.
Kadın cinayetlerinin yüzde 85’inin eşler, sevgililer, eski eşler, ayrılmak istedikleri sevgililer tarafından işlediğine dikkat çeken Karabıyık, “Kadın cinayetleri son 7 yılda yüzde 1400, kadına şiddet davaları yüzde 366, cinsel taciz yüzde 449, kadın cinayetleri yüzde 566 arttı. Bunun altında yatan psikoloji ne? Neden erkekler eşlerini gözlerini kırpmadan öldürüp, bu cinayete namus meselesi diyor? Neden boşandığı eşi başka bir erkekle görüşmeye başlarsa onu öldürmeyi kendine hak görüyor? Bu hissiyatın erkeklerde oluşmasının temeli nedir?” sorularını yöneltti.
Türkiye'de son yıllarda artarak çığ olan şiddet eğilimine, cinayet, yaralama, taciz ve tecavüz olaylarının hepsinin temelinde yıllardır şiddeti öven, kadına “yerini bildirme” amacını bilinçaltımıza işleyen ifadelerin olduğunu kaydeden Lale Karabıyık, “Kadın haklarının gelişmesi kadın, erkek, yaşlı, genç tüm vatandaşlarımızın hayatını geliştirecek, daha adil, daha özgür, daha demokratik bir Türkiye’nin yolunu açacaktır. Kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların çözümü için çabalarken unutmamalıyız ki, oğlunun işsizliği, eşinin emeklilik sorunları, kızının istihdam edilemeyişi de kadının sorunudur. Bu nedenle kadınlarımızın eşitliği ve refahı için yapılacak çalışmalar birçok alanla ilişkilendirilmelidir. Kadınlarımızın huzurla ve güven içinde yaşadığı bir toplum için gerekenleri yapmak hepimizin sorumluluğudur. Kadına yönelik ayrımcılığın, şiddetin son bulduğu, kadın erkek eşitliğinin toplumun her alanında yaşanabildiği adil, eşit ve özgür Türkiye’ye yine Türk Kadını hayat verecek. Bu duygu ve temennilerimle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum” sözleriyle açıklamasını tamamladı. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x